Öğleden sonra Matt Mullenweg ile yapılan röportaj ile başladı. Soru cevap şeklinde ilerleyen panel ile ilgili önemli konu başlıklarını toplamaya çalışıyorum (BK – Brian Krogsgard, MW: Matt Mullenweg);
MW: Automattic, 50 ülkede konuşlanmış 470 çalışanı olan bir firma haline geldi.
BK: Geçtiğimiz Ekim ayında bir röportajda 23 kişiyi yönettiğini ve bunu 10’a düşürmek istediğini söylemiştin. Bu konuda bir değişiklik oldu mu?
MW: Şimdi 27 kişi oldular sanırım.
MW: Zamanımın üçte birini eleman bulmak için harcıyorum, üçte birini projelere harcıyorum ve kalanını da geliştirme ve diğer işlere harcıyorum.
MW: Önümüzdeki beş yıl içinde bu salondaki her geliştiricinin JavaScript’i derinlemesine öğrenmesi gerekecek.
BK: Medium.com’un bu günlerde yıldızı parlıyor. Bir çok yayımcı Medium’a taşınıyor ve hatta bazıları WordPress’i felaket olarak görüyorlar. Sen bu konuda ne düşünüyorsun?
MW: Bir çok yayımcı dediğin 5 kişi ve onların da taşınması için para ödüyorlar.
BK: Sen de Movable Type’dan birilerini devşirmiştin.
MW: Ama ben onlara para ödemedim.
BK: Sence WordPress Medium’dan daha iyi bir yayımcılık deneyimi mi sunuyor?
MW: Hiç şüphesiz. WordPress iki şey ile öne çıkıyor, esnekliği ve etrafındaki topluluğu.
MW: Tumblr’la biraz dalga geçtin sanki.
BK: Evet, biraz.
MW: Aslına bakarsan son beş yıl içinde, yayımcılık anlamında bakarsan en ciddi rakibimiz Tumblr olmuştu.
S: WordPress 13 yaşında, tebrikler.
MW: Artık genç bir çocuğum var.
BK: Ne yöne ilerleyeceğine karar vermek gerekmiyor mu?
MW: Sen buna 13 yaşında mı karar vermiştin?
BK: Ben üniversiteye bile karar vermiştim ama bu röportaj benim hakkımda değil.
MW: Markette payımız arttıkça webi daha açık bir yer haline getiriyoruz.
BK: WordPress’in içinde özelleştiriciden içerik sistemine bir çok bölüm var. Gelecekte bunların hangilerine ağırlık verileceğine nasıl karar veriliyor?
MW: Sanırım soruna cevabı sen daha iyi verdin.
BK: Hayır hayır, senin cevabını bekliyorum.
MW: Otonomi ve otorite ile. Ekibi ben yönetmediğimde yönetenlere elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum.
Topluluk sorularına geçildi;
BK: Tema ve eklenti geliştiricileri için önümüzdeki beş yılda olabilecekler ile ilgili vizyon sunabilir misiniz?
MW: Tema geliştiricileri, temanızı pazarladığınız sitelerdeki görüntüyü oluşturmak kolay değil. Buradaki kullanıcı deneyimini iyileştirmeye çalışın. Henüz bunu hakkıyla yapan bir tema görmedim. Belgeler hazırlayın, video çekin. Geliştirin.
MW: Önümüzdeki beş seneden daha ileri bakmak isterseniz InterPlanetery File System’e bir göz atın.
BK: WordPress sürekli değişiyor. Değişmeyen en güzel şey nedir?
MW: Açık kaynaklı olması.
Salondaki bir seyirci: Google’da çalışıyorum ve takip ettiğimiz kadarıyla yayın hayatına başlayan sitelerin %28’i WordPress ile başlıyor. Fakat masaüstü temalar ile başlıyorlar. Mobil dostu temaların kullanılması konusunda ne yapabiliriz?
MW: Ne dersin Brian?
BK: Filtre seçenekleri arasında duyarlı seçeneği var?
MW: O seçeneğin zorunlu olması lazım işte!
(Alkış ve gülüşmeler)
15:20 itibarı ile röportaj sonlandı.
Sırada New York Times’da geliştirici olarak çalışan Andrew Lewis’in “Editing Text at The New York Times” sunumu var. Yayımcılık açısından bir metin düzenleyicide olması gerekenler hakkında sunumunu yapıyor. Bu alandaki gelişmeler ve seçenekler hakkında New York Times özelinde kendi deneyimlerini aktarıyor.
Kısa bir aranın ardından WordPress’in geleceği olarak ön görülen Calypso projesi ile ilgili “A look into Calypso” sunumuyla Matias Ventura’yı dinliyoruz. 8 aydır geliştirilmekte olan Calypso ile ilgili Matt Mullenweg’den bir alıntı;
Bir çok insan, bu projeyi kendimize saklamamız gerektiğini düşünüyordu ama şu hayatımda bir şey öğrendiysem o da ne kadar çok verirsen o kadar çok geri aldığındır.
Günün kapanışını “Beyond SEO: copywriting for professionals” sunumunu yapan karı-koca Marieke van de Rakt ve Joost de Valk ile yapıyorum. Profesyoneller için SEO ve telif hakları konularından bahsediyorlar. Arama motorlarının (özellikle Google) hayatımızda nasıl bir yer edindiği, indeksleme konusunda gelinen noktadan bahsediyorlar. Sunumun başında dört çocuklarını en büyük başarıları olarak ekrana yansıtmaları da tüm salonu kahkahalara boğdu.
Facebook üzerinden canlı yayın yapmak için Marius’la buluşmak üzere yola çıkıyorum. Henüz beğenmediyseniz Facebook sayfamızdaki şu yazıyı beğenmek için acele edin. 10 kişi 149$ değerinde ThemeIsle hazine paketi kazanacaklar.